Oyuncu kadrosunda Haluk Bilginer'in olduğunu duyduğumda daha da meraklanmıştım çünkü benim gözümde Haluk Bilginer'in kötü bir yapımda yer alması imkansız yakın...Dizinin ilk üç bölümü dün gece (17 Mart 2018) PuhuTv üzerinde yayınlandı ve hemen izledim tabi ki.Bu arada bildiğiniz gibi Fransa'da olduğum için Puhu Tv dizilerini izleyemiyordum içerikler ne yazık ki yurtdışından açılmıyordu ama artık açılıyor bu yüzden teşekkürler sayın tv yöneticileri.
Gelelim dizimize; ilk bölümünde Haluk Bilginer'in canlandırdığı "Agah Beyoğlu" karakterine Alzheimer teşhisi konuluyor.İsimden de anlayabileceğiniz üzere Agah bey ; tam bir Beyoğlu Beyfendisi hani İstiklal'e takım elbisesiz çıkmayanlardan(ahh ahh keşke hala herkes onun gibi olsa).Dedem Alzheimer hastası olduğu için bu hastalığı maalesef yakından tanıyorum, yavaş yavaş hafızanızı kaybediyorsunuz, çok korkunç bir hastalık.Bu hastalığın dizide bu denli konuşulması hakkında farkındalığın arttırılmasını sağlayabilir.Gelelim dizimize (bundan sonrası spoiler alert)
Agah Bey kedisi "MünirBey"'i beslemeyi unutuyor ve ne yazık ki kedisi açlıktan ölüyor.Agah Bey eski bir adliye memuru ve hafızası onun her şeyi...Onu kaybedecek olması korkunç bir şey fakat doktoru ona bir tavsiye veriyor; her şey için plan yapmak ve bunlar daha önce yapmadığı planlar olmak zorundalar.Agah Bey bunun üzerine kendi adaletini sağlamak ve "iyi hal" indirimlerinden faydalanarak serbest kalan ya da onun deyimiyle "gereği düşünülmeyen" katilleri öldürmeye karar veriyor.
Dizinin oyuncu kadrosu inanılmaz; bu denli oyuncuları bir araya toplayabilmek bile izlemek için bir neden.Hümeyra -ki İffot karakterinden sonra bu kadar ters köşe bir rolde görmek beni şaşırttı-, Yılmaz Gruda, Avni Yalçın gibi usta oyuncuların yanında her dizide kötü karakteri oynayarak bu dizide -şu anlık- iyi bir karakteri canladıran Necip Memilli,Şebnem Bozoklu gibi gençleri görmek beni hayran bıraktı.Yapabileceğim tek eleştiri Cansu Dere'nin başrollerden biri olması "Nevra başkomiser" rolüne başka biri oynayabilirdi çünkü bence Cansu Dere her dizide olduğu gibi (Ezel, Sıla vb.) bütün tepkilerini "donuk bakışlarıyla" gösteriyor fakat dizi o kadar iyi ki bence bu dahi göze batmıyor.
Yönetmen Onur Saylak çekimleri Avrupai standartlarda gerçekleştiriyor bence, özellikle yol sahnelerinde renklerin uyumu vb. sanki bizi bir klip izliyormuşuz gibi hissettiriyor.
Kısacası Şahsiyet, Türk dizi sektörüne bambaşka bir konu, bambaşka bir senaryo ve usta oyuncularla bomba gibi girdi; umarım bir sonraki bölümü yayınlamak için çok beklemezler çünkü ben şimdiden sabırsızlanıyorum.
-Deniz